7 Ocak 2015 Çarşamba

TATLI SIR KİTAP YORUMU

TATLI SIR





 Merhaba millet!Geri döndüm.Yarın matematik sınavı var ve ben buralarda aylaklık yapıyorum.Her neyse bugün yorumunu yapacağım tatlı mı tatlı olan kitaba dönelim:TATLI SIR.Tatlı Bela ,Ayaklı Bela ve Belalı Düğün derken hem Travis'e hem de muhteşem yazarımız Jamie'ye gönlümü kaptırdığımı itiraf ediyorum.Daha sonra bu kitapların da yorumunu girmeliyim.Neyse.Yazarın bize Maddox Kardeşler için de bir seri yazdığını öğrenince çok sevinmiştim.Maddox Kardeşlerin ilk kitabı Tatlı Sır Trenton Maddox hakkında ve abayı yaktığı kız Camille tarafından olaylar bize aktarılıyor.Benim en sevdiğim kardeşler -Travis'ten sonra tabi ki- ikizler ve Trenton.Trenton'da diğer kitaplardan anladığım kadarıyla çok sempatik ve komik biri.Hele ki Belalı Düğün'ün bakarlığa veda sahnesinde bana çok kahkaha attırmıştı.Hadi o zaman kitaba dönelim.
Arka Kapak 

Çocukluk yılları gereğinden fazla erken sona eren, özgür ruhlu Camille "Cami" Camlin, üniversitenin ilk yılından sonra kendi evine çıkmıştı ve hayatını istediği gibi yaşayabilmek için çabalıyordu. Red Door'da çalışmak ve okula gitmek dışında başka bir şeye ayıracak vakti yoktu. Ta ki erkek arkadaşını görmek için çıkacağı seyahat iptal olana kadar... Şimdi önünde, yıllardır ilk defa ne yapacağını bilmediği bomboş bir hafta sonu vardı. 

Trenton Maddox, Eastern State Üniversitesi'nin kralıydı. Arkadaşları onun gibi, kadınlarsa ona sahip olmak istiyorlardı ama trajik bir kazadan sonra hayatı altüst olmuş, okulu yarım bırakmıştı. 

Kazadan on sekiz ay sonra Trenton, dul babasıyla aynı evde yaşayıp yerel bir dövmecide çalışıyor, babasına faturaları ödemesinde yardımcı oluyordu. Tam hayatının normale dönmeye başladığını hissettiği günlerin birinde, Red'de yalnız başına oturan Cami'ye rastladı. 

Gürültücü kardeşleriyle başa çıkmaya alışkın olan Cami, Trenton Maddox'la başlayan yeni arkadaşlığını da idare edebileceğini düşünmüştü. Ama bir Maddox erkeği, âşık olduğunda bu sonsuza dek sürerdi; âşık olduğu kız, altüst olmuş dünyasını tamamen yıkabilecek kişi olsa bile...
(Tanıtım Bülteninden)


Benim Yorumum

Camille Red'de barmenlik yapan bir kız ve sevgilisi T.J'le uzun mesafeli bir ilişkisi var.Çünkü T.J işi gereği California'da ama insanların onun hakkında bir şeyler öğrenmemesi gerektiğinden Camille'de onun hakkında çoğu şeyi gizli tutuyor.Bu da kitap başlığını daha anlamlı kılıyor.Açıkçası ben ilk sayfada sırrı çözmüş ve son sayfaya bakıp emin olmuştum.Bu nedenle size son sayfaya kesinlikle bakmamanızı öneririm.Konuya geri dönersek T.J'le buluşması iptal olan Camille ev arkadaşı Raegan'la Red'de içmeye gidiyor ve Trent'le karşılaşıyor.Trent'in kızlarla tek gecelik ilişkilerini bilen Cami lisede ondan uzak durmak için kendine söz veriyor ancak TRent ona uzun zamandır aşık olduğu için flörtleşmeye başlıyorlar.Bu arada komşunun kızı Olive ya da Trent'in taktığı lakap ''Ew'' sayesinde Chicken Joe's'a gitmek için ilk randevuyu koparıyor.Camille'de zaman geçtikçe ve T.J'den uzak kaldıkça Trent'e daha da çok yaklaşıyor.Trent onu öpünce de bunu T.J'e söylüyor ve T.J ona bilet alıyor falan filan derken Camille zor da olsa ikisi arasında bir seçim yapıyor.Tabi tüm bu olayları Jamie McGuire'ın renkli anltımıyla okuduğumuz için kitap oldukça akıcı.Tatlı Bela ile aynı zaman aralığını kapsadığı için Travis, Shepley,Abby ve hatta Amerika'yı da zaman zaman görüyoruz.Özellikle Travis'in Camille'den tavsiye istediği zamanlar çok hoşuma gitti.Bu arada biraz da Camille'den ve Trenton'dan bahsetmek istiyorum:
Camille
Vallaha ne yalan söyliyim bu karakter gıcıklıkta ve kalp kırmada Abby'le ölesiye kapışır.Ama Abby'i geçebileceğini de sanmıyorum.Yani şu iki kişiye de aynı anda aşık oldum klişesinden bıktım.Bu karakter de bu nedenle beni deli etti.Ancak onun yanında iki işte çalışan ve kardeşlerini de önemseyen biri.Babasıyla ciddi sorunları var.Sır tutmakta birebir olduğu da su götürmez.En tebrik ettiğim yönü ise hem Red de hem dövmecide iş yapıp hem de sınavlarına hazırlanmak için ders çalışmasıydı.Benden daha çalışkan olduğu kesin.Ayrıca bir sürü dövmesi olan biri.Trent sağolsun artık her yerinde dövme var sayılır.Benim en sevdiğim parmaklarına yazdırdığı "Pilli Bebek" dövmesi.Ama Trent'le oynadın ya senin hakkında ki hislerim:


Trenton
Tahmin ettiğim gibi sempatik komik ve kick-ass bir karakterdi.Ancak Travis'ten daha durgun olduğunu söyleyebilirim.Yani kızlar ve kavga konusunda daha kontrollüydü.Özellikle ağabeyi öldükten sonra Olive'le ilgilenmesine bayıldım.Trent'in bana dövme yapmasına seve seve izin verirdim.








Onlar dışında Raegan Camille'in ev arkadaşı.Red'de çalışıyor.Nedense onu Amerika'ya çok benzettim.Baya cadaloz bir karakter ve kitap boyunca onunda iki kişi arasında kaldığını görüyoruz.Son sayfalarda da görmek istediğim bir karakterdi ama biranda ortadan kayboldu.Daha bir çok karakter var ama ne benim onları yazmaya halim var ne de adlarını hatırlama zahmetine girmeye isteğim.

Son sayfalara doğru aksiyon bitmiyor ve asıl bomba son sayfa da patlıyor.Tatlı sırrı öğreniyoruz.Ben bu kitabı sevdim.Çünkü Maddox'ların dünyası çok cezbedici.Size de tavsiye ederim.

SPOİLER ALERT

Kendimi zor tuttuğum için bir an önce spoiler kısmına geçiyorum eğer okumadıysanız bu bölümü atlayın.

Thomas James Maddox ha? Namıdiğer T.J.Bu iki kardeş arasında kalan kızlardan tiksiniyorum.Ancak yazarımız sağolsun okumadan da edemedim.Ancak ben sırrı baştan beri bilince pek espirisi kalmadı.O yüzden Cami''ye bol bol sövdüm.Ne kardeşlermiş ya herkesin gözü onlarda.Kimse uzak duramıyor.Nedir bu Maddoxların kızlardan çektiği.Ah gülüm ben size diyorum aşık olmayın diye.Bir kız geliyor ve hayatlarını alt üst ediyor.Elime geçse geberticem o Abby'le Cami'yi.Bir de sevdiklerini kabullenemiyorlar ya .Ay yok ben dayanamayacağım.Spoiler kısmını da bitiriyorum.

IVIR ZIVIR 












    Trent'le Cami'yi buldum sanırım :)






Bu arada Maddox Kardeşlerin 2. kitabı Thomas yani en büyük kardeş hakkında olacak ve kitabın ismi Beautiful Redemption.Yurtdışında 27 Ocak'ta basılması bekleniyor.Umarım Yabancı Yayınları çok geçmeden çeviriyi yaparlar.Gerçi Thomas en az sevdiğim kardeş olsa da Travis'i göreceğim için sabırsızlanıyorum:












ARKA KAPAK
If A Maddox boy falls in love, he loves forever. But what if he didn't love you, first?
No-nonsense Liis Lindy is an agent of the FBI. Deciding she is married only to her job, she breaks off her engagement and transfers from Chicago to the field office in San Diego. She loves her desk. She is committed to her laptop. She dreams of promotions and shaking hands with the director after cracking an impossible case.
Special Agent in Charge Thomas Maddox is arrogant, unforgiving, and ruthless. He is tasked with putting away some of the world’s toughest criminals, and he is one of the best the Bureau has to offer. Though, as many lives as he’s saved, there is one that is beyond his reach. Younger brother Travis is faced with prison time for his involvement in a basement fire that killed dozens of college students, and the media want a conviction. Travis’s only savior is his unusual tie to the mob. In a deal that will spare his brother, Thomas has agreed to recruit Travis into the FBI.
Liis is stubborn, defiant, and yet somehow softens Thomas’s rough edges, making her the perfect agent to accompany him to the ceremony. Posing as a couple, they must travel to Travis & Abby’s beach vow renewal and give him the news, but when the pretending ends, she finds herself wondering if they were pretending at all.
In the second installment of the Maddox Brothers books, experience firsthand the mysterious world of the elusive Thomas Maddox, and how good love can be when you’re not the first, but the last.

1 Ocak 2015 Perşembe

ALACAKARANLIK KİTAP YORUMU

ALACAKARANLIK

Yasak bir aşk-Yasak bir meyve

KAPAK HAKKINDA
Edward'ın Bella'yı sevmesi kesinlikle yasak çünkü ona çok fazla zarar verebilir hatta öldürebilir bile. Ama Edward, Bella'dan uzak duramıyor.. Elmayı tutan ellerin anlamı da Edward'ın ellerindeki aşkları.
ARKA KAPAK
Üç şeyden emindim. Birincisi Edward bir vampirdi. İkincisi, ne kadar baskın olduğunu bilemesem de onun bu vampir yanı kanıma susamıştı. Üçüncüsü ise, koşulsuz ve geri dönülemez bir şekilde ona âşık olmuştum.

İsabella Swan Washington'ın, yağmurun hiç dinmediği küçük kasabası Forks'a taşınır. Bu şimdiye kadar aldığı en sıkıcı karar gibi görünmektedir. Fakat gizemli ve çekici Edward'la tanışması hayatını heyecanlı ve tüyler ürpertici bir hâle sokar. Edward şimdiye kadar, içinde yaşadığı küçük toplulukta vampir kimliğini saklayabilmiştir. Ancak artık kimse güvende değildir, özellikle Edward'ın en çok değer verdiği insan olan Isabella.. İki sevgili kendilerini tutku ve tehlike arasında dengede duran bir bıçağın en keskin noktasında bulur.

Alacakaranlık içgüdülerimize meydan okumakla tutkularımızı tatmin etme boyun isteği arasındaki çatışmayı sorgulayan etkileyici bir kitap.

Stephenie Meyer, 2005 yılının geleceği en parlak yeni yazarıdır

BENİM YORUMUM
Evet nihayet bende bir fenomen haline gelmiş bu seriye başlayabildim.Açıkçası kitabını okumayı hiç düşünmemiştim.Yıllar önce ilk keşfettiğimden beri 100 defadan fazla izlediğim -abartmıyorum 100'den sonra saymayı bıraktım- filmlerin yeterli olduğunu düşünmüştüm.Ancak yanılmışım.Keşke seneler önce kitabını alıp okusaymışım.Bir çok seveni ve nefret edeni olan bir seri alacakaranlık.Ancak özellikle filmi çekildiği dönem hem filminin hem de kitaplarının ben de dahil bütün dünyayı etkisine aldığı su götürmez bir gerçek.Bunu inkar edemeyiz.Haberlere dahi çıktığını hatırlıyorum-yeni ayla ilgiliydi-.O zamanlar kitap okumayı sevdiğim söylenemezdi tabi.Ben bu seriyle ilk defa yalnız başıma çıktığım otobüs yolculuğunda rastladım.Ankara'dan İstanbul'a ya da tam tersi İstanbul'dan Ankara'ya gidiyordum ama bu kısmın çok net olduğunu söyleyemem.Koltukların arkasındaki minik televizyonda kanalları zaplarken görmütüm ve ilgimi çekmişti.Jacob ve Bella'nın bir sahnesi vardı.Daha sonra   ilk filmi tv'de görene kadar ilgimi çekmemişti.Anca tutulma çıkıp da internete düştükten sonra internetten bulup izlemeye başladım.Yaz olduğu için her gece ama her gece bıkıp usanana kadar 3 filmi tekrar tekrar izledim-işte salaklık-.Derken son 2 film için sabırsız hale gelmiştim.Lakin kendime twihard diyemiyordum çünkü kitaplarını okuyanlara haksızlık olacağını düşünmüştüm.Benim maceramda böyle başladı.Bütün filmlerin DVD'sini topladım.Derken yıllar geçince ve bende büyüyünce alacakaranlığın büyüsü de etkisini azalttı.En azından bugüne kadar.Artık kitaplarını da okumaya başladığıma göre kendimi gerçek bir twihard ilan ediyorum.Sanırım alacakaranlık benim titaniğim-o filmi sadece 1 kere izledim:D-:

Gelelim ilk kitaba.Ben olayları genel hatlarıyla bildiğim için Stephenie'nin kitaba gerçekten zekice düşünülmüş ipuçları bıraktığını fark ettim ve bu çok hoşuma gitti.Hatta yeni ayla ilgili bile bir ipucu vardı.Ayrıca akıcı ve güzeldi.Kitabı bitirdiğimde güneş ışığı gelse parlayacağını falan bile düşünmüş olabilirim.Yani ne diyim? Açıkçası benim beklentilerim farklıydı çünkü filmiyle aynı olacağını düşünmek gibi bir hata yapmışım.Bilmeliydim.Genel hatları ve bazı replikler bakımından ortak olsalarda filmin kitapla pek alakası olduğunu düşünmüyorum.Çünkü bana göre sahneler fazlaca değiştirilmiş ve eksik kalmış.Kitap çok daha açıklayıcıydı.Bir daha filmi izlersem eskisi kadar seveceğimi sanmıyorum kitabı okudum bir kere.Filmle ilgili oyuncuların karakterleri yansıtamadığını düşünüyorum.Özellikle Bella ve Edward kitapta daha farklı yani görünüşten ziyade karakteristik özellikleri.Ya da bana öyle geldi.Film hakkında en çok sevdiğim şey soundtrack listesi.Kesinlikle dinlemelisiniz.




#Şarkı / ŞarkıcıSahneSüre
1"Supermassive Black Hole" / MuseCullenlar beyzbol oynuyor3:31
2"Decode" / ParamoreBitiş4:21
3"Full Moon" / The Black GhostsBella Forks'a gidiyor3:50
4"Leave Out All the Rest" / Linkin ParkBitiş3:19
5"Spotlight" (Twilight Versiyonu)" / Mute MathEdward ve Bella ilk defa okula birlikte gidiyor3:20
6"Go All the Way (Into the Twilight)" / Perry FarrellEdward ve Bella partiye gittiklerinde çalıyor3:27
7"Tremble for My Beloved" / Collective SoulEdward Bella'yı arabanın çarpmasından koruyor3:53
8"I Caught Myself" / ParamoreBella, Jessica ve Angela elbise almak için Port Angeles'ta bir mağazada3:55
9"Eyes on Fire" / Blue FoundationEdward okula gelmiyor5:01
10"Never Think" / Robert PattinsonBella ve Edward Port Angeles'ta bir restoranda4:30
11"Flightless Bird, American Mouth" / Iron & WineBella ve Edward baloda dans ediyor4:02
12"Bella's Lullaby" / Carter BurwellEdward Bella için piyano çalıyor2:20

şarkı / ŞarkıcıSahne
"Let Me Sign" / Robert PattinsonEdward Bella'nın kanını emiyor
"La Traviata" / Giuseppe Verdi tarafından bestelendi, The Royal Philharmonic Orchestra tarafından çalındıCullenlar Bella için İtalyan yemeği yapıyor
"Clair de Lune" / Claude Debussy tarafından bestelendi, The APM Orchestra tarafından çalındıEdward ve Bella Edward'ın odasında
(Evet tabloları vikipediden aldım napıyım?)


Ve kapağın yeniden canlandırıldığı sahne.Bu da epey akıllıca olmuş:







FRAGMAN



Serinin diğer kitaplarını okuyana kadar hoşçakalın.Bu arada goodreads'te dahil her yerdeki antilere diyecek bir şey bulamıyorum.Beğenmeyebilirsin ama bu kadar nefret niye?Ben şahsen bütün saçmalıklarıyla kabul ediyorum.Neyse şimdi de ıvır zıvırlara geçelim:


===>Ama bu muhteşem









TAMAM BUNLARI GÖRÜNCE TWİHARD'
LIĞIMDAN ŞÜPHE ETTİM:D









Tabiki çizgi romanıda var







James,Victoria ve Laurent hakkında hissettiklerim






LMAO



































YENİ YIL



HERKESE MUTLU YILLAR!!!



Hepinize merhabalar.İşte yeni yılın ilk gününde tekrar aranızdayım.Evet klasik sağlıklı,iyi,karnınız tok,bol kitaplı bir yıl dileğimi sizlere gönderiyorum.Sınav haftasından önce bir kaç yazı yazayım dedim.Benim yazı yazmam için ne hakkında olursa olsun ilhama ihtiyacım oluyor.Belki de birazcık desteklenme ve cesaretlendirilmeye desem daha doğru olur.Son yazımı yazdığımdan beri bir sürü kitap okumuş,film izlemiş,yeni şarkılar keşfetmiş olsam da bunları yapabilmem için bugünü beklemem gerekiyordu.Yeni yılın ilk günü rutinim olarak kitap okumaya başladım ve de bu yıl için alacakaranlığı seçtim.Okumaya başladım falan derken bana ilham geldi.Kitabımı bitirir bitirmez blog yazıları yazmam gerektiğini düşündüm.Birazdan detaylı olarak kitapların ve filmin yorumunu yazacağım.Ama ondan önce yeni yıl neler yapacağımı da söylemek istedim.


  • Öncelikle bu yıl en az 80 kitap okumak istiyorum ve kendime meydan okuyorum.Bunu veya daha fazlasını yapabilirsem ne mutlu bana çünkü 2014'te istediğim kadar kitap okuyamadım
  • Sınavları rahat rahat atlatmam gerekiyor.Bu da hayatımdaki en stresli şey.Hiç çalışmıyorum.Bu yüzden gelecek hafta için bana şans dileyin.
  • Bloguma daha aktif yazı yazmam lazım.Özellikle kitaplar hakkında umarım bunun  için vaktim olur.
  • Wattpad hikayemin yeni bölümleri hazır olmasına rağmen uzun süredir güncellemedim.Umarım bu sene kitabı bitirebilirim
  • Ayrıca yazın kitap yazmayı düşünüyorum.Belki bunun klişe olduğunu veya herkesin yazar olamayacağını düşünebilirsiniz.Ama bunu kendim için yapacağım.Kimin okuyacağının bir önemi yok.Ben ölünce arkamda kalanlar için bir şeyler bırakamak istiyorum.Anlamlı bir şeyler.
  • Daha çok fotoğraf çekeceğim.Çünkü bir zamanlar bunu ne kadar çok sevdiğimi hatırlıyorum.Çekilecek o kadar güzel manzaralar var ki,Bunları kaçırmak yazık oluyor.
  • İzlemek istediğim dizilerin bütün sezonlarını bitirip kısa kısa yorumlar yazacağım
  • Ve tabi ki filmler.İzlemem gereken bir sürü film var.
Umarım bu söylediklerimi gerçekleştirebilirim.Seneye bugün daha iyi bir yazı yazmak nasip olur.